Bugün hayatlarımızda tam da olması gerekenleri yaşıyoruz. Ne eksik, ne fazla. Ne erken, ne de geç. Olanda da olmayanda da hep bir hayır var gerçekten de. Hayatlarımız saati belirli bir tren yolculuğu gibi. Tren hep planlanan saatte, planlanan şekilde yola çıkıyor. Ona direnip arkasından sürüklenmek mi istiyoruz yoksa kendimizi yolculuğun akışına bırakıp yolculuktan keyif almak mı? Bu sabah reformer dersinden hemen sonrasında bir kahve ısmarladım kendime ve bunları düşündüm. Kötü diye yorumladığımız birçok şeyi demek ki hayat yolculuğumuzda yaşamamız gerekiyor. Ki aslında hayata hep bu şekilde bakmış, sitres anlarını bu açıdan bakarak yönetmiş biri olmuşumdur. Ama bazen hayatın olağan akışında düşünceleri tekrarlamak o düşünce kasını kuvvetlendirmek gerekiyor. Kendimize kızdığımız bazı şeyleri aslında bir şeyleri daha iyi anlayabilmek için yapmamız gerekiyor. Düşmemiz ve tekrar kalkmamız gerekiyor. Keşke söylemeseydim dediğimiz şeyleri tam da o an söylememiz gerekiyor. Yaşam yolculuğunda sadece malumat yetmiyor, özün oluşması için düşmek, kalkmak, çabalamak, yanılmak, ayıkmak gerekiyor. Kırılan, bozulan, mutlu eden, üzen, hayatımıza giren ya da çıkan. İyi ya da kötü diye yorumlamadan baktığımızda aslında her şey olması gerektiği gibi.
✨
Her şey yerli yerinde. Mükemmel bir noktada değiliz belki. Ama tam da olmamız gereken yerdeyiz şimdi 💙
Sevgi ve ışıkla kalın.
Sizin için 🎶🎵🎶 https://youtu.be/JAUhUHfgb8I
#cumartesinotları
Yorumlar
Yorum Gönder
Gülşah