Ana içeriğe atla

Eskimiş Üzüm Suyu




Soğuk günlerde içime dolan sıcak şarap gibi kaldın içimde...
Lakin eskidikçe dahada güzelleşiyor sevgin içimde,

Hey sen! elini tuttuğum ama yüreğine dokunamadığım,
Şehir çoktan teslim olmuş karanlığa, benim hüzünlerim olmuş onur konuğu ayışığına.

Koyu derin gözlerini düşününce dem tutmuyor çayım, inadına sarıyorum ince belli bardağın.
Şimdi üşüyorum desem örter misin tenimi ruhunla?
Kördüğüm bağımsızlığa kavuşur mu dokunuşlarınla?

Petvasızca tetiğe davranıyor kadınlığım, geriye çekilince başıboş kurşunlarım,
Ne garip seni hiç yadırgamıyor yaralarım.

Sen giderken, evimin tüm odalarını iletiyorum selamını,
kahkahalarla gülüşüyor duvarlarım, hürriyet gibi aydınlık oluyor odam.

Söndürürken sigaramı küllüğün nasırlı avuçlarında, şarabın rengine veriyorum adını ruhumdaki eksikleri doldursun diye kilit vurmuş anılar doluyor bardağa, bugün, dün, yarınlar karışıyor.
Ellerinde yoğrulup şarap olan yüreğimde karışıyor kadehe.


Bir insanın kaderi ne kadar üzüme benzer ki, ellerinde yoğrulup eskiyince yüreğim benziyormuş işte!

Ah şarap tesirli yar…
Gül renkli şarap içilmez mi böyle günde?

Yorumlar

  1. Güzel yürekli arkadaşım görüyorum ki yıllanmış şarap misali kaleminin mürekkebi damla damla yüreklere düşerek kalbe dokunmakta kalemine, yüreğine sağlık

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Gülşah

Kalemimin Fısıltısı

Ağaç Olmak İsterdim

  Dünyaya bir daha gelsem insan olmak istemezdim. Şen bir ailenin bahçesinde bir ağaç olmak isterdim mesela. Belki dut, belki incir, belki kavak belki de zeytin. Keyfi sefa akşamlarında kahkahaları ile inleyen masaların üzerinde sallanan dallarım olsun isterdim, anason kokan sofraların ritim tutan. Dünyaya bir daha gelsem insan olmak istemezdim ki. Ayakları yere sağlam basan asırlık bir çınar ağacı olmak isterdim mesela... Sıcak yaz günlerinde gölgeme hasırını serip çayını yudumlayan alnının teri sırtına geçmiş tarlasıyla hasadıyla uğraşan emekçilerin nefes durağı olmak isterdim. Dünyaya bir daha gelsem insan olmak istemezdim ki, baharda çiçeklerini açan, sonbaharda yapraklarını döken, vaktinde meyvesini verebilen bir ağaç olmak isterdim mesela. Her şeyi vaktinde yaşayan olmak isterdim. Kırlara yayılan olmak isterdim, küçük çoban kızının koyunlarını otlattığı bir diyarda. Bir geceleyin dallarımın arasında yıldızları seyredenlerim olsun isterdim. Kuşlara yuva, arılara bal, kelebekler iç

Hoşgeldin 365 günün sultanı!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü   🌅Hoşgeldin 365 günün sultanı! Kainatın en şahane iki sözcüğünü buluşturan gün:  Emek ve kadın. 💛 Uyanmak için bir prensin öpücüğünü bekleyenlerin değil erken kalkip yol alanların, hazıra konanlarin değil alın terinin anlamını bilenlerin günü. Yolunu ilmek ilmek dokumuş, üretmiş ve cogaltmis bir derde derman olmuş, bir kuru dalı yeşertmiş, ağacı bahara cesaretlendirmişlerin günü.  Güçlü değil mutlu olmak isteyenlerin erkek gibi değil kadın gibi kadınların günü. İyi ki variz, burdayız diyen cesur yüreklilerin günü bugün emekçi kadınlar günü! Evde, sokakta, tarlada, plazada dükkanda, fabrikada eliyle yüreğiyle fikriyle yaşama emek veren kız kardeşlerim gününüz kutlu olsun! 8 mart ruhu omurgamiza kuvvet, kalbimize neşe, dilimize zılgıt, dizimize derman, yaramiza şifa, eril dile isyan olsun. Kadın kadındir, çiçek babandir.

Ben kimim?

Okur-Yazar-Konuşur Gülşah; Egeli, İzmir’in buram buram Anadolu kokan minik bir ilçesinde çocukluğu geçmiş, denizle gökyüzünün seyrinde ki sehirlerde yaşayarak hayatını devam ettiren, mahallelinin bisikletli kızı, Emekçi bir anne babadan olma neşesi ve kahkahası bol bir aileye sahip, 12 yaşında iş hayatına atılan çocuk yaşta başlayan iş geçmişinde farklı mesleklere el atmış, hayalperest, sezgisel gücüne inanan, ruhsal konulara ilgili, parapsikoloji   deminde arayışta, okumayı, yazmayı ve konuşmayı seven, amotör resimler çizen, dans etmeye bayılan, kendini bildiğinden beri bisiklet sahibi olan bıla bıla bılaaaa… ❤☺ S ı ralamalar ı n sonu yok. Kendini ke ş fetmenin sonu olmad ığı n ı d üşü n ü yorum. Bu listeler hepimiz i ç in ya ş ad ı k ç a ve ya ş ald ı k ç a uzar gider, m ü him olan her daim içsel öze giden yolculukta hayat   amacımızı bulmak her daim neşeyle  kalmak. Çocukluk yaşlarımdan bu yana yazıyorum. İlk yazım dün gibi aklımdadır. İlkokul yıllarım